Trakya bölgesinin değerli üreticilerinden Umurbey şarapçılık ve ambiyans ve lezzetli mutfağı ile İstanbul'un yeni İtalyanlarından L'Olivetto 'nun lezzetlerini eşleştirdiğimiz bir akşamda 28 katılımcı ile beraberdim.

Trakya bölgesinin değerli üreticilerinden Umurbey şarapçılık ile ambiyans ve lezzetli mutfağı ile İstanbul'un yeni Akdenizlisi L'Olivetto'nun lezzetlerini eşleştirdiğimiz bir akşamda, 28 katılımcı ile beraberdim.

Aşağıdaki şarapları tattığımız etkinlikte en sevilen şarap Umurbey Merlot 2020 olurken, hemen arkasından da Umurbey Sauvignon Blanc 2021 geldi. En son sahneye çıkan Umurbey Reserve 2019 ile katılımcılar yıllara meydan okuyabilecek güçlü bir şarabı da deneyimlemiş oldu.

- Umurbey Sauvignon Blanc 2021

- Umurbey Blush Shiraz 2021

- Umurbey Cabernet Sauvignon 2021

- Umurbey Merlot 2020

- Umurbey Cabernet Sauvignon Merlot 2020

- Umurbey Reserve 2019

L'Olivetto'nun taş fırınından çıkan margarita, dört peynirli ve mantarlı pizzalarına şaraplarımız eşlik etti. Oldukça sanatsal bir uzun masa organizasyonunda L'Olivetto'da hizmet seviyesi, ambiyansı ile iyi not aldı.

Hal böyle olunca 2023'de taze makarna ve rissottolu bir etkinlik içinde L'Olivetto'dan bir söz almış olduk.

Bir sonraki etkinliğimden haberdar olmak için mutlaka siteme üye olun ve instagram üzerinden benimle ilgili bildirimlerinizi açın.

Merak edenler için hadi gelin biraz Umurbey Şarapları'nı tanıyalım.

Umurbey Vineyards, 1993 yılında Trakya'da, Tekirdağ'a 12 km uzaklıkta bulunan Yazır bölgesinde Umur Arıner tarafından kurulmuştur. Bölgenin tarihsel geçmişine baktığımızda, Traklar'ı görürüz. Milattan önce yaşamış olan Traklar, yaşadıkları bölgede iklim yapısı ve toprak nedeniyle tarım ile uğraşır, bağcılık yaparlar. Trakların şarap üretimi de arkeolojik bulgularda ortaya çıkar.

Umurbey Vineyards'ın üretildiği topraklarda milattan önceki yıllarda da şarap üretilmiş olması Umurbey'in şato tarzındaki üretim özelliği ile bütünleşir. Persler, Makedonyalılar, Romalılar ve Bizanslılar tarafından işgal edilen bölgede yakın bir zamanda kazılar yapılmaya başlamış ve mozaiklere rastlanmıştır.

Trakya Bölgesi ve bu bölgede bulunan mozaiklerin hassas yapısı ve canlı renk tonlarının verdiği ilhamla Umurbey Vineyards’ın ifadesi ortaya çıkar. Birçok parçanın bir araya gelmesiyle anlamlı bir bütün oluşturan mozaikler gibi, Umurbey Şarapları da var olduğu mekânlarda, sofralarda tüm konukları keyifle bir araya getirir.

"İyi üzümden kötü şarap yapmak çok kolaydır ama kötü üzümden iyi şarap yapmak imkansızdır."

Bu deyiş butik (az ve kaliteli) şarapçılığın olmazsa olmaz kurallarının ilk maddesidir. Şarap yapılacak üzümün verim ile kalite oranının korunması, kullanılan tarım ilaçları ve zamanında ilaçlama, hasat zamanı çok önemlidir. Bütün bunların tek hedefi sağlıklı ve lezzetinin doruğunda ürün elde etmektir. Bu da ancak üreticinin kendi kontrolündeki bir bağda gerçekleştirilebilir.

Umurbey Vineyards, Türkiye'de üretiminin tamamını kendi üzümleriyle gerçekleştiren ilk üreticidir. Bağ ile üretim tesisi arasındaki mesafe, şarap yapımında çok önemlidir. Üzümün hasattan sonra en kısa sürede şaraphaneye ulaştırılması gerekir. Umurbey bağlarında bu mesafe ortalama 500 m. kadardır. Bağların işletmenin çevresinde olması, şato tipi şarap üretimi yapılmasına olarak verir.

10'un üzerinde farklı şarap üreten Umurbey Türkiye'de farklı mikro terruarlar kullanarak yaptıkları Sauvignon Blanc beyaz şarabı ile popüler olmuştur. Bu beyaz şarap o kadar nam salmıştır ki, daha yeni rekoltesi çıkmadan tükendiğine çok kez rastlanmış, Türkiye terruarında beyaz şarap denilince akla ilk gelinen şarap üreticisi olmuştur.

Aslında Trakya bölgesi sahip olduğu iklim ve toprak özelliği bakımından kırmızı şaraplar da bir hayli güçlü potansiyele sahiptir.