Bakmayın şaraba düşkün olduğum kadar senelerdir rakıya dair çok kitap okuyorum. O kadar yayın toplayıp okuyorum ki, eski rakı gelenek ve kültürümüz aklıma gelince bazen rakı sofrasında tüm bildiklerimiz sizlere tek solukta anlatmak istiyorum. En son okuduğum "Rakı Felsefesine Giriş" de girişten çok öte bir içerik olarak kütüphanemde yerini alıyor.
Üstad Feridu Nadir bu akıcı içeriğinde rakıya dair her cepheden yaklaşıyor. Söz beyazdır, rakı sözden de beyaz malum. Bu beyazlık çilingir sofrasını , rakı içme adabını, mezesini, muhabbetini, duygusunu ve bunun gibi bir çok hissiyatı içeriyor.
Yazar bu başlıklara oldukça neşeli bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Sayfalar arasında gidip geldiğinizde rakıya olan mesafeniz her sayfada biraz daha daralıyor.
Oldukça samimi bir dil kullanıyor aynı zamanda. Bazen kendini eleştiriyor yaptığı rakı kültürü değerlendirmelerinde bazı zamanlar hükümetleri. En sonuna rakı kazanıyor tabi tüm gerçekliğiyle.
Derdi bilgi vermek ya da rakı bilir tavrı sergilemek hiç değil de o anlattığı rakı sofralarında olmanızı çok istiyor diliyle.
Sonuçta baştan sona soluk almadan bitiyor bu saman sayfalar, bazen tarihin derinliğindeki bir toplum çatışmasında, bazen bir meyhanenin en dip köşe masasında.