Göceğin ilk gün açılışını, Akdeniz’in üreticisi Likya’nın Fume Blanc’ı ile açtım. Bu tatilde hem Akdeniz’de olduğum için hemde bir üreticinin tüm şaraplarını deneyip tarzını anlama fırsatı olacağı için farklı şaraplarını tadıp sizlerle paylaşıcam.
Burunda fıçıdan gelen belirgin tatlı vanilya ve tatlı baharatlar varken arkadan gelen sarı meyveler(armut, elma) geliyordu. Damakta oldukça canlı ama bi miktar da fıçı ile tabiri caizse asit hırçınlığı alınmış, tatlı canı/canlı tatlı bir bitiş ile bitiriyordu.
Tütsülü beyaz şarap sauvignon blanc’ı seviyor, bu akşam amcaoğlunun yaptığı tavuk ile eşleştirmeyi planlıyorum. Özellikle keçi peynirinin tatlı hissi ile çok iyi uyumlanıcağını düşündüğüm bu şarabı bir kez daha da bir ızgara balık ile düşündüm.
Robert Mondavi ile adeta yoktan var olup 1980’lerden sonra hayatımıza giren fume blanc iyi ki!
Farklı denizcilik, teknede yaşam deneyimlerim için hikayelerime beklerim. Göcekte olursanız mutlaka yazın. Ya bir limanda ya bir koyda aynı şeyleri hissettiysek elbet karşılaşırız bir gün batımında.
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.png)
.jpg)
